Endüstri 4.0 Nedir?

Birçoğumuz endüstri devrimi hakkında okullarda öğretildiği kadarıyla ve yüzeysel bilgilere sahip: James Watt’ın buharlı motoru icat etmesi ve makineleşmenin İngiltere tekstil sektörü ile birlikte ivme kazanması gibi. Asıl olan, bu devrimin sadece başlangıç olmasıdır. Bu birinci endüstri devriminden önce, örneğin İngiltere’nin bir kasabasında bir günde 10 adet çorap üretilebiliyor, ve bu çoraplar o kasaba içerisinde o gün satılarak tüketilebiliyordu. Endüstri devrimi ile birlikte, bu kasabada aynı imkanlar kullanılarak gün içerisinde 100 çorap üretilebilmeye başlandı. Ancak tabii ki, kasabanın 10 çoraplık talebinde değişim olmayınca, bu fazla 90 çorabın ne yapılabileceği konusu gündeme geldi. Kısacası, üretilen fazla 90 çorap, insanlığın başına örülen çorap oldu. Buharlı trenler ve gemiler, hammaddelerin ve ürünlerin hızla ve ekonomik olarak taşınmasını hızlandırırken, bir anlamda endüstri devriminin de simgesi oldular.

Peki ya ikinci endüstri devrimi ne zaman gerçekleşti? Elektriğin, petrolün ve çeliğin aktif kullanılması ile beraber. İlk patlamalı motorların icadı, ilk petrol kuyularının açılması, elektriğin aydınlatmada kullanılmaya başlaması, hep ikinci endüstri devriminin kazanımlarıdır.  Ancak bu devrimin asıl meyvesi, Henry Ford’un geliştirdiği üretim bandı teknolojisinin yaygınlaşması ve artık fabrikaların küçük atölye kimliğinden çıkarak büyük sanayi tesisleri haline dönüşmesidir. İkinci Endüstri devriminin simgesi ise, pek tabii ki üretim bandı teknolojisinin gururu olan Ford T oldu.

Bilgi birikimi ve teknolojileri arttıkça, endüstride devrim aralıkları da azalmaya başladı elbette. 1960’lı yıllarda yapılan Ay seyahati ve 1980’lerde mikroçip teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, artık başka tür bir endüstri devriminden söz edilmeye başlandı. Uydu teknolojilerinin gelişmesi, internet, bilgisayar ve telefonların hayatımızda daha çok yer etmesini, hep bu üçüncü devrime borçluyuz.

Peki ya Endüstri 4.0 nedir? Bu kavram, ilk olarak 2011 yılında Hannover Fuarı’nda ortaya atıldı. Otomasyon sistemlerinin gelişmesi, siber-fiziksel üretim yöntemleri, yapay zeka kavramının farklı bir boyuta taşınması ve “nesnelerin interneti” kavramının yanına bir de “hizmetlerin interneti”ni sıkıştırabilmemiz artık farklı bir devrim çağı içerisinde yaşamaya başladığımızın da kanıtı.

Endüstri 4.0 ile birlikte, üretimde modülerlik daha ön plana çıkıyor. Siber-fiziksel üretim sistemleri, nesnelerin interneti ve hizmetlerin internetini kullanarak, artık kendi kendisini yönetebilen, otomatik olarak sipariş verebilen, üretimi başlatabilen veya durdurabilen akıllı fabrikaların oluşmasını sağlıyor. İnsani hatalardan kaynaklanan sorunları sıfıra indirmeyi hedefleyen bu sistemler, aslında daha insan odaklı, daha esnek çalışma sistemlerini de beraberinde getiriyor. Simülasyon sistemleri, gerçek zamanlı verilerle çalışarak daha doğru sonuçları öngörebilmeyi sağlıyor.

Alman Yapay Zeka Araştırma Merkezi’nin desteği ve Bosch, Siemens gibi 20 sanayi kuruluşunun desteklediği Endüstri 4.0 araştırmaları bakalım hayatımıza ne gibi değişiklikler getirecek?